Deniz Öztaş

  • Sizi tanıyabilir miyiz?
    Çocukluğum ve öğrenim hayatım Ankara’da geçti. Mühendislik ve İşletme okuduktan sonra yaklaşık 20 yıl satış ve pazarlama pozisyonlarında yöneticilik yaptım. Son olarak uluslar arası bir firmanın Ülke Müdürü görevinden ayrılarak kendi eğitim ve danışmanlık firmamı kurdum.
    Hep meraklı biriydim. Bu durum benim işimdeki teorik bilgiler ile sahada gerçekten olan olaylar arasındaki çelişkiyi araştırmam ile başladı. Tam o sırada Zihinsel Pazarlama (Neuro Marketing) bana bir çok cevabı vermeye başladı. Dan Ariely ve Martin Lindstrom’un seminerlerinden sonra kendini bu konuda okurmaya, eğitim almaya, yazmaya ve nihayetinde eğitim vermeye adadım. Bir yandan aldığım psikoloji eğitimleri ile 2013 yılında şirket dışında bireyler ve kurumlara eğitimler vermeye başladık. 2014 yılında ise İstanbul Bilgi Üniversitesinde İşletme Bölümünde Satış Yönetimi (Sales Management) dersi vermekteyim.
    Zihnin çalışma prensiplerini almaya başladıktan sonra eğitimler Pazarlama’nın ötesine geçti; satış, ilişkiler ve liderlik konusunda da yeni eğitim modülleri oluştu.

 

  • Türkiye, Dünya Pazarlama trendlerinin neresinde?
    Türkiye Dünya Pazarlama trendlerini çok yakından takip ediyor. Özellikle uluslarası çalışan firmalar kendilerini hemen adapte edebiliyorlar. Ancak biraz daha önem gösterilmesi gereken konu; yerel farklılıklar ve tatları göz önünde bulunmak ve moda geçmiş ama hala etkili olan faaliyetleri bırakmadan yeni ile entegrasyonunu sağlamak.

 

  • İletişim ve Reklam’ ı, Pazarlama’ nın hangi alanında değerlendiriyorsunuz?
    İletişim her şeydir. Her şey müşteri ile bir ilişki ve iletişimdir. Bu markadan tutun da sizi karşılayan bir güvenlik görevlisine kadar Pazarlama’nın dikkat etmesi gereken bir konudur. İletişim ve reklam organizasyonun bütününde şirketin müşteriye verdiği vaad ve değer doğrultusunda her birimle uyumlu olması gerekliliği vardır.

 

  • “Neouromarketing”, türkçe karşılığıyla “Zihinsel Pazarlama” ‘nın tam açılımı nedir?
    Zihinsel Pazarlama (Neuro Marketing), nöroloji, biyoloji ve psikoloji kullanılarak insan davranışlarını araştıran bilim dalıdır. Tüm bu çalışmalar gösteriyor ki, insanlar %85 bilinçaltından kararler verip, biliçli beyinleri ile bu kararlarını neden verdiklerine dair akıllı ve mantıklı cevaplar bulmaya çalışıyorlar. Bilinçaltının daha duygusal bir yapısı olduğunu göz önünde bulundurursak, kısacası rasyonel olmayan kararlar verip bunları rasyonel bahaneler ile destekliyoruz.
  • Kurumlar, “Zihinsel Pazarlama” ‘dan ne şekilde faydalanabilirler?
    Zihinsel Pazarlama, tüketici davranışlarını anlamaya yaramakla kalmıyor; iç müşteri dediğimiz çalışanlarımızı da anlamaya yarıyor. İnsanlar için faydalı ürünleri daha doğru ve etkili bir şekilde pazarlarken, çalışan motivasyon ve verimliliğini de üst düzeye çıkarmak mümkün. Zihinsel Pazarlama’nın yanı sıra Zihinsel Liderler ve Nöro-Koçluk gibi eğitim ve hizmetler de bu işe yarıyor.

 

  • Ne tür kitaplar okursunuz?
    Henüz insanlık beyni anlamaya yeni yeni başladı. Genellikle kapsamlı araştırmalar is yurt dışında yapılıyor. Bu konu ile ilgili yabancı kaynaklı dergi ve kitapları yakınen takip ediyorum. Bunun dışında psikoloji kitapları hem iş hem de özel hayatımda bana faydalı oluyor. Tüm bunların dışında benim uyanış adını verdiğim nadir kitaplar baş ucumdan eksik olmaz. Bu kitaplar ruhsallığın ve kişisel gelişimin ticaretleştirilmiş olan versiyonundan oldukça farklı…

 

  • Satış ve Pazarlama üzerine okumamızı tavsiye edeceğiniz kitaplar hangileri?
    Bu konuda binlerce kitap var. Ben kendi uzmanlık alanım olan Zihinsel Pazarlama alanı ile ilgili tavsiyede bulunmayı tercih ederim. Özellikle Martin Lindstrom, Dan Ariely, Roger Dooley ve Robert Heath’in kitaplarını herkes okuyabilir.

 

  • Satış üzerine uzun dönem yöneticilik yaptınız. Sizce başarılı bir satış personeli ya da satış odaklı yönetici olmanın altın kuralları nelerdir?
    En önemlisi tavır… Olumlu bir tavır varsa o kişi değişime eçıktır. Evrendeki her şey değişim içerisinde. Bu satış, pazarlama ve müşteri için de geçerli. Yaptığı işi yaşayan, değişimleri gören, sezgi sahibi satıcı her zaman bir adım önde yer alıyor. İkinci en kritik konu ise açık fikirli olması ve hiç bir konuyu kişisel almaması… Psikolojik olarak değerlendirdiğinizde her kişi kendisi ile beraber ailesini ve atalarını da ardında taşır… Bir kişi konuşurken 72 kişi konuşuyormuş gibi düşünmelisiniz. Bu durumda satıcı kendi taşıdığı bu kimliği geçici olarak bir kenara koymalıdır; sahne müşterinindir. Bu her müşteri haklıdır anlamına gelmiyor; haklı da olsa haksız da baş rol müşteridir ve yan rol yoktur…
    Yöneticinin ise satıcıya liderlik edebilmesi için önce onun geçtiği yolu bilmesi, satışı bizzat uygulaması ve mümkünse bol bol sahayı gezip satıcı, satış kanalı ve müşteriler ile sıcak temas kurmalıdır. Aynı dili konuşabilen yönetici satış ekibi için gerekli olan araç-gereçleri sağlayabilir. Bu araç-gereçklerin sektöre ve ürüne göre bir çok detayı mevcut.

 

  • Aşağıdaki beş kelimenin sizin için tek kelimelik karşılığını alabilir miyiz?

Zihin: “Sihirbaz”

Kurumsal: “Filo”

Pazarlama: “Amiral Gemisi”

Strateji: “Geminin Motor”

Başarı: “Yan ürün”

  • Eklemek istedikleriniz?
    Bir filonun, takımın, şirketin, kurumun doğru yolda ilerlemesi ve güçlenmesi, kültürünün sağlamlığına ve nüfus etmesine bağlıdır. Kültür ise, değerler ve amaçla berlirlenir. Kişiler somut amaçlar etrafında toplanır ve ortak değerler ile yol alırsa bahsedilen tüm eğtitim daha etkili ve daha uzun vadeli olur. Bugün kurumların en temel problemi insan kaynağıdır. Çalışan sadakati, müşteri sadakati kadar önemlidir. Bu konuda eğitim ve danışmanlıklarımızla kurumlara destek vermektedir.